English - Turkish
Definition of a shot which misses, particularly one which bounces directly out of the basket in English Turkish dictionary
- brick
- {i} tuğla
O ev tuğla ile inşa edilmiştir.
-That house is built of bricks.
O dinlemeyecektir. Onunla konuşmak tuğla bir duvarla konuşmak gibidir.
-He just won't listen. Talking to him is like talking to a brick wall.
- brick
- (Ticaret) kalıp
- brick
- tuğla biçiminde herhangi bir şey
- brick
- {f} tuğla döşe
- brick
- {i} iyi dost
- brick
- dili mert ve iyi bir kimse
- brick
- (fiil) tuğla ile örmek
- brick
- {f} tuğla ile örmek
- brick
- tuğla döşemek
- brick
- brickbattuğla parçası
- brick
- brirck dust tuğla tozu
- brick
- {s} tuğladan yapılmış
Ev tuğladan yapılmış.
-The house was built of bricks.
Ev kırmızı tuğladan yapılmıştır.
-The house is built of red bricks.
- brick
- horasan
- brick
- (İnşaat) tuğla, briket
- brick
- dili hoşa gitmeyen söz veya tenkit
- brick
- tuğla biçiminde şey
- brick
- tuğla ile örmek veya kapamak
Related Terms
English - English
Definition of a shot which misses, particularly one which bounces directly out of the basket in English English dictionary
- brick
a shot which misses, particularly one which bounces directly out of the basket
Hyphenation
a shot which misses, par·ti·cu·lar·ly one which bounces di·rect·ly out of the bas·ketPronunciation
Resimler
History
Favorites