a shot where the ball is struck while still airborne

listen to the pronunciation of a shot where the ball is struck while still airborne
English - Turkish

Definition of a shot where the ball is struck while still airborne in English Turkish dictionary

volley
{f} yaylım ateş et
volley
vole

Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan hoşlanır ve diğerleri tenisten hoşlanır. - Some of my classmates like volleyball and the others enjoy tennis.

Ben çok voleybol oynarım. - I play volleyball a lot.

volley
yaylım ateş

Düşman bize yaylım ateşi açtı. - The enemy fired a volley of shots at us.

volley
yağmur
volley
(fiil) yaylım ateşe tutmak, yağdırmak, topa yere değmeden vurmak
volley
vole/yaylım ateş
volley
vole vurmak
volley
{f} topa yere değmeden vurmak
volley
topun yere değmeden geri vurulması
volley
birçok şeyi hep birden atmak
volley
{f} yaylım ateşe tutmak
volley
{i} yağdırma
volley
(Tıp) Bir çeşit kemirgen
volley
topu yere değmeden vurup geri çevirmek
volley
{i} atma
volley
x vole vur/yaylım ateş et
volley
{i} topa yere değmeden vurma
English - English
volley
a shot where the ball is struck while still airborne

    Hyphenation

    a shot where the Ball I·s struck while still air·borne

    Turkish pronunciation

    ı şät hwer dhi bôl îz strʌk hwayl stîl erbôrn

    Pronunciation

    /ə ˈsʜät ˈhwer ᴛʜē ˈbôl əz ˈstrək ˈhwīl ˈstəl ˈerˌbôrn/ /ə ˈʃɑːt ˈhwɛr ðiː ˈbɔːl ɪz ˈstrʌk ˈhwaɪl ˈstɪl ˈɛrˌbɔːrn/
Favorites