English - Turkish
Definition of a short knife with a pointed blade used for piercing or stabbing in English Turkish dictionary
- sticker
- çıkartma
Onların arabalarında önce Irak sonra Fransa diye okunan çıkartmalar vardı.
-They had stickers on their cars reading: First Iraq then France.
Bazı çıkartmalar satın almak istiyorum.
-I'd like to buy some stickers.
- dagger
- {i} hançer
O hançeri bu şekilde tutmalısın.
-You must grip that dagger this way.
O hançeri böyle tutmalısın.
-You must hold that dagger like this.
- sticker
- yapışkanlı etiket
- sticker
- yapışkan adam
- sticker
- etiket
Dan etiketi bile kaldırmadı.
-Dan didn't even remove the sticker.
Tanıdığım kimse bir araba için hiç etiket fiyatını ödemedi.
-Nobody I know ever paid sticker price for a car.
- dagger
- işaret/hançer
- dagger
- {i} kama
- dagger
- Iook daggers at someone bir kimseye öfke ile bakmak
- dagger
- cembiye
- sticker
- yapışkan kimse/etiket
- sticker
- {i} inatçı
- sticker
- (isim) etiket, yapışkan tip, inatçı, yapıştıran kimse, piyano kolu, kasap (mezbaha), kasap bıçağı
- sticker
- {i} yapıştıran kimse
- sticker
- {i} yapışkan tip
- sticker
- {i} kasap bıçağı
Related Terms
a short knife with a pointed blade used for piercing or stabbing
Hyphenation
a Short knife with a point·ed blade used for pierc·ing or stab·bingTurkish pronunciation
ı şôrt nayf wîdh ı poyntıd bleyd yuzd fôr pîrsîng ır stäbîngPronunciation
/ə ˈsʜôrt ˈnīf wəᴛʜ ə ˈpointəd ˈblād ˈyo͞ozd ˈfôr ˈpərsəɴɢ ər ˈstabəɴɢ/ /ə ˈʃɔːrt ˈnaɪf wɪð ə ˈpɔɪntəd ˈbleɪd ˈjuːzd ˈfɔːr ˈpɪrsɪŋ ɜr ˈstæbɪŋ/
Resimler
History
Favorites