Bob cumartesi günü bakkalda bir kâtip olarak çalıştı.
- Bob worked as a clerk in the grocery store on Saturday.
Mary'nin kocası bakkal alışverişinde her zaman yarım eder. Çünkü o yürümeyi zor bulur.
- Mary's husband always helps with the grocery shopping because she finds walking difficult.
Tom bakkaliye listesini unuttu.
- Tom forgot his grocery list.
Onlar birçok çeşit yiyecek ve bakkaliye ürünü satarlar.
- They sell many types of food and grocery products.
Tom bir bakkal dükkanında çalıştı.
- Tom worked at a grocery store.
Tom'un ebeveynleri bakkal dükkanına sahipler.
- Tom's parents own the grocery store.
I observed that the vitals of the village were the grocery, the bar-room, the post-office, and the bank.