a shooting position

English - Turkish

Definition of a shooting position in English Turkish dictionary

Related Terms

prone

{s} yatkın

Bir araştırmaya göre, büyük kadınlar ikizleri olmaya daha yatkındır. - According to a study, big women are more prone to have twins.

prone

{s} meyilli

Tom mübalağa etmeye meyillidir. - Tom's prone to exaggeration.

prone

{s} eğimli

prone

kabiliyetli

prone

baş aşağı

prone

mütevazı

prone

-e dayanıksız

prone

eğilimli

Çocuğumun uyuşturucu almaya eğilimli olabileceğinden korkuyorum. - I'm afraid my child might be prone to take drugs.

O öfkeye eğilimliydi. - He was prone to anger.

prone

(Tıp) Yüzü koyun yatmış

prone

{s} yüzükoyun

prone

{s} yokuş aşağı

prone

yokuşaşağı

prone

{s} başaşağı

prone

{s} yüzükoyun yatmış

prone

(Tıp) El ayası aşağı dönük olan

prone

(Biyoloji) pron

English - English

Definition of a shooting position in English English dictionary

prone

Hyphenation

a shooting po·si·tion

Turkish pronunciation

ı şutîng pızîşın

Pronunciation

/ə ˈsʜo͞otəɴɢ pəˈzəsʜən/ /ə ˈʃuːtɪŋ pəˈzɪʃən/