a shell to be filled with powder, and sent from a mortar

listen to the pronunciation of a shell to be filled with powder, and sent from a mortar
English - Turkish

Definition of a shell to be filled with powder, and sent from a mortar in English Turkish dictionary

bomb
bombalamak
bomb
bomba

Havaalanında saatli bir bomba patladı, on üç kişi öldü. - A time bomb went off in the airport killing thirteen people.

Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir. - Atomic bombs are a danger to the human race.

bomb
bombalı

Pakistan'daki bir bombalı saldırı sonucunda yüz on altı kişi öldü. - One hundred and sixteen people died as a result of a bomb attack in Pakistan.

bomb
(Spor) uzak mesafeden atılan şut
bomb
atom bombası

Atom bombası, 20. yüzyılın fizik ürünüdür. - The atomic bomb is the offspring of 20th century physics.

Atom bombasının nasıl yapılacağını biliyorlar. - They know how to make an atomic bomb.

bomb
bomba atmak
bomb
(the ile) atom bombası
bomb
{f} bombala

Düşman savaş gemileri limandaki depolarımızı bombaladı. - The enemy warships bombed our warehouses in the harbour.

Avcı uçağı bombalarını bıraktı. - The fighter plane released its bombs.

bomb
bomba patlatmak

Rehin tutanlar bir bomba patlatmakla tehdit etti. - The hostage-takers threatened to detonate a bomb.

bomb
{f} bombardıman etmek
bomb
(fiil) bombalamak, bombardıman etmek; fiyasko ile sonuçlanmak, başarısızlığa uğramak
bomb
aerosol bombası
bomb
(Askeri) BOMBALAMAK: Bir uçaktan, hedef üzerine bir veya birkaç bomba atmak
bomb
bomb bombala
bomb
bomb bayuçakta bombanın atıldığı bölüm
bomb
{i} fiyasko
bomb
(volkanik) bomba
English - English
{n} bomb
a shell to be filled with powder, and sent from a mortar
Favorites