English - Turkish
Definition of a sharp, harsh, squeaking sound in English Turkish dictionary
- creak
- {i} gıcırtı
Kapı menteşesinin gıcırtısı sinir bozucu!
-The door hinge's creaking is annoying!
Tom döşeme tahtası gıcırtısı duyduğunda geriye döndü.
-Tom turned around when he heard the floorboard creak.
- creak
- {f} çatırdamak
- creak
- gıcırdamak
- creak
- {f} gıcırda
Salondaki döşeme tahtaları gıcırdadı.
-The floorboards in the hall creaked.
Gıcırdayan arabalar uzağa ulaşır.
-Creaking cars reach the furthest.
- creak
- yıkılmak üzere olan
- creak
- (isim) gıcırtı
- creak
- creaky gıcırtıIı
- creak
- zayıf
- creak
- düşmek üzere olan
Related Terms
English - English
Definition of a sharp, harsh, squeaking sound in English English dictionary
- creak
a sharp, harsh, squeaking sound
Pronunciation
Resimler
History
Favorites