English - Turkish
Definition of a sex, breed, race, sort, kind, difference in English Turkish dictionary
- gender
- {i} cinsiyet
Cinsiyet temelli ayrımcılık yasaklanmıştır.
-Discrimination on the basis of gender is prohibited.
Bir erkek ve bir kadın, farklı cinsiyetlerin insanlarıdır.
-A man and a woman are people of different genders.
- gender
- müennes
- gender
- müzekker
- gender
- ismin cinsi
- gender
- common gender her iki cins için ortak olan kelime
- gender
- {i} cins
Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
-Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
Tom geleneksel cinsiyet rollerine inanır.
-Tom believes in traditional gender roles.
- gender
- cansız
- gender
- feminine gender dişil
- gender
- {i} k.dili. cinsiyet
- gender
- {i} isim cinsi
- gender
- neuter gender camit
- gender
- (Sosyoloji, Toplumbilim) (toplumsal) cinsiyet
- gender
- {i} dilb. cins
- gender
- masculine gender eril
- gender
- nötr
Related Terms
English - English
Definition of a sex, breed, race, sort, kind, difference in English English dictionary
- {n} gender
a sex, breed, race, sort, kind, difference
Hyphenation
a sex, breed, race, sort, kind, dif·fer·encePronunciation
Resimler
Favorites