Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a set of ordered tuples retrievable by a relational database; a table

listen to the pronunciation of a set of ordered tuples retrievable by a relational database; a table
English - Turkish

Definition of a set of ordered tuples retrievable by a relational database; a table in English Turkish dictionary

relation
ilişki

O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti. - That country broke off diplomatic relations with the United States.

Onların ilişkisi hakkında bir şey bilmiyorum. - I don't know anything about their relationship.

relation
ara

Onların ikisi arasındaki ilişkiler nasıl gidiyor? - How are relations between the two of them going?

İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir. - The relationship between Islam and the West includes centuries of co-existence and cooperation, but also conflict and religious wars.

relation
naklediş
relation
takıntı
relation
aidiyet
relation
akraba

O benimle akraba değil. - He is no relation to me.

O, onun uzak bir akrabasıdır. - He is a distant relation of hers.

relation
bağıntı
relation
{i} bağ

En büyük nimet sağlık, en büyük zenginlik kanaat, en büyük bağ da vefadır. - Health is the greatest gift; satisfaction the greatest wealth; fidelity the greatest relation.

relation
{i} söyleme
relation
{i} bağlantı
relation
{i} anlatma
relation
akrabalar
relation
{i} oran
relation
(Tıp) İlgi, ilişki, münasebet
relation
{i} ilgi

Tom bir ilişkiyle ilgilenmiyor. - Tom isn't interested in a relationship.

Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir. - I can describe China, especially in relation to big cities like Beijing, in one sentence - China is a country whose pace of life is both fast and leisurely.

relation
relations i
relation
{i} nispet
relation
bağıntı,ilişki
English - English
relation

This relation uses the customer's social security number as a key.

a set of ordered tuples retrievable by a relational database; a table

    Hyphenation

    a SET of ordered tuples re·trie·va·ble by a re·la·tion·al database; a ta·ble

    Pronunciation

Favorites