a servant in the house, a dependant

listen to the pronunciation of a servant in the house, a dependant
English - Turkish

Definition of a servant in the house, a dependant in English Turkish dictionary

domestic
evcil

Büyük Dane, dev boyutuyla bilinen evcil köpek cinsidir. - The Great Dane is a breed of domestic dog known for its giant size.

Ne vahşi, ne de evcil hayvanların ölümle ilgili herhangi önsezileri var gibi görünüyor. - Neither wild nor domestic animals appear to have any premonition of death.

domestic
{s} yerli

Bu ürünlerin çoğu yerli. - Most of these products are domestic.

Yabancı ürünler yerine yerli ürünler almayı için tercih ederim. - I prefer to buy domestic rather than foreign products.

domestic
{s} ailevi

Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur. - Everyone has domestic troubles from time to time.

domestic
{s} ev
domestic
{s} ehli
domestic
(Askeri) YURT İÇİ: Bak. "zone of interior"
domestic
ev ile ilgili
domestic
bağırsak
domestic
yerel
domestic
ev/kodak ile ilgili
domestic
{s} evine bağlı
domestic
yerel,yurtiçi
domestic
(sıfat) eve ait, ehli, ev, ailevi, aile, iç, evine bağlı, evcil, yerli
domestic
domestic science ev bakımı
domestic
(Avrupa Birliği) İç,evsel , yerli, yurtiçi
domestic
ev idaresi
domestic
domestic animals evcil hayvanlar
domestic
{s} aile

Sami aile içi şiddet nedeniyle altı kez tutuklandı. - Sami was arrested for domestic violence six times.

Tom aile içi istismar konusunda uzmandı. - Tom was an expert in domestic abuse.

domestic
kendi memleketine ait
English - English
{n} domestic
a servant in the house, a dependant
Favorites