a senator of ancient rome

listen to the pronunciation of a senator of ancient rome
English - Turkish

Definition of a senator of ancient rome in English Turkish dictionary

father
{i} peder

Peder Tom, eski şapelde dua ediyor. - Father Tom is praying in the old chapel.

father
{i} ata

Ben küçükken babam beni havaya atardı. - When I was small, my father used to throw me up in the air.

Mustafa Kemal, birçok kişi tarafından Türk milletinin atası olarak bilinir. - Mustafa Kemal is known by many as the father of the Turkish nation.

father
{f} icat etmek
father
{i} kurucu
father
{i} yaratıcı
father
babalık etmek
father
{f} babası olmak

O, onun babası olmak için yeterince yaşlı. - He is old enough to be her father.

Sami, Leyla'nın bebeğinin babası olmak istiyordu. - Sami wanted to be a father to Layla's baby.

father
{f} baba ol

Yeni bir baba olarak, ben ilk çocuğuma pek çok kitap verdim. - As a new father, I gave my first child plenty of books.

İyi bir baba olup olmayacağım konusunda endişe ediyorum. - I worry about whether I'll be a good father.

father
Cenabı Hak
father
{f} üzerine atmak
father
(isim) baba, papaz, peder, yaratıcı, kurucu, ata
father
icat eden kimse
father
fatherinlaw kayınpeder
father
ihtiyarlar
father
büyükler
father
father of lies şeytan
father
{i} baba, peder
father
father confessor günah çıkaran papaz
father
tanrı

Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu. - My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read.

Beni yaratan, cennetin babası Tanrı'yı seviyorum. - I love God, Heaven's father, who created me.

father
babalık yapmak
English - English
father
a senator of ancient rome

    Hyphenation

    a sen·a·tor of an·cient Rome

    Turkish pronunciation

    ı senıtır ıv eynşınt rōm

    Pronunciation

    /ə ˈsenətər əv ˈānsʜənt ˈrōm/ /ə ˈsɛnətɜr əv ˈeɪnʃənt ˈroʊm/
Favorites