a scientist who devotes himself to doing research

listen to the pronunciation of a scientist who devotes himself to doing research
English - Turkish

Definition of a scientist who devotes himself to doing research in English Turkish dictionary

researcher
{i} araştırmacı

Dan, Princeton Üniversitesi'nde bir grup biyoloji araştırmacısı ile bir araya geldi. - Dan met a group of biology researchers at Princeton University.

Araştırmacılar günde üç doyurucu yemek yersen kilo vermenin daha kolay olduğunu söylüyor. - Researchers say that it's easier to lose weight if you eat three square meals a day.

investigator
{i} araştırıcı
investigator
{i} araştırmacı

Dan hayli eğitimli profesyonel bir araştırmacıdır. - Dan is a highly trained professional investigator.

Araştırmacılar kaza yerinden delil topladılar. - The investigators gathered evidence from the crash site.

investigator
tetkikçi
investigator
müfettiş

Ben özel bir müfettişim. - I'm a private investigator.

Müfettişler bir uçak kaçırma planını bozdular. - Investigators foiled a plot to hijack an airplane.

research worker
araştırmacı
investigator
Soruşturmacı

Dedektif Dan Anderson o yolu izleyen tek soruşturmacıydı. - Detective Dan Anderson was the only investigator to follow that lead.

investigator
{i} dedektif

Tom Boston'da bir özel dedektifti. - Tom used to be a private investigator in Boston.

Tom karısının ve aşkının kirli çamaşırlarını ortaya dökmek için bir özel dedektif kiraladı. - Tom hired a private investigator to dig up dirt on his wife and her lover.

researcher
{i} arama çalışması yapan kimse
English - English
researcher
investigator
research worker
a scientist who devotes himself to doing research

    Hyphenation

    a Sci·entist who devotes him·self to do·ing re·search

    Turkish pronunciation

    ı sayıntîst hu dîvōts hîmself tı duîng risırç

    Pronunciation

    /ə ˈsīəntəst ˈho͞o dəˈvōts həmˈself tə ˈdo͞oəɴɢ rēˈsərʧ/ /ə ˈsaɪəntɪst ˈhuː dɪˈvoʊts hɪmˈsɛlf tə ˈduːɪŋ riːˈsɜrʧ/
Favorites