Definition of a school for young children; usually the first 6 or 8 grades in English Turkish dictionary
- elementary school
- ilkokul
İlkokul öğretmenlerimi özlüyorum.
-I miss my elementary school teachers.
Mary, onun ilkokul günlerinde, bir öğretmen olmayı hayal ediyordu.
-In her elementary school days, Mary dreamed of becoming a teacher.
- primary school
- ilkokul
O ilkokulun güçlü bir futbol takımı var.
-That primary school has a strong soccer team.
O bir ilkokul öğretmeni bu yüzden o çocuklarla ilgilenmeye alışkın.
-He is a primary school teacher, so he is used to dealing with children.
- primary school
- İlkokul
Bu problem, ilkokul çocuklarının çözmeleri için çok zordur.
-This problem is too difficult for primary school children to solve.
O bir ilkokul öğretmeni bu yüzden o çocuklarla ilgilenmeye alışkın.
-He is a primary school teacher, so he is used to dealing with children.
- elementary school
- ilköğretim okulu
- elementary school
- (Eğitim) ilk-ve ortaokul
- primary school
- sübyan mektebi
- primary school
- sibyan mektebi
- grade school
- ilkokul
İlkokula burada gittim.
-I went to grade school here.
İlkokuldan beri Tom ve ben arkadaşız.
-Tom and I have been friends since grade school.
- grade school
- ortaokul
- grammar school
- gramer okulu
- grammar school
- orta dereceli okul
- elementary school
- ilk ve ortaokul
- grade school
- ilköğretim okulu
İlköğretim okuluna burada gittim.
-I went to grade school here.
- grammar school
- ilköğretim okulu
- grammar school
- İng. (öğrencileri üniversiteye hazırlayan) lise
- grammar school
- orta öğretim okulu [brit.]
- grammar school
- ilköğretim okulu [amer.]
Related Terms
Definition of a school for young children; usually the first 6 or 8 grades in English English dictionary
- primary school
- elementary school
- grammar school
- grade school