a scheme, project, draft, model, plot

listen to the pronunciation of a scheme, project, draft, model, plot
English - Turkish

Definition of a scheme, project, draft, model, plot in English Turkish dictionary

plan
{f} planlamak

Devrim konseyi strateji planlamak için toplandı. - The revolutionary council met to plan strategy.

Her şeyi planlamak zorundayım. - I have to plan everything.

plan
{f} plan yapmak

Bir plan yapmak zorundayız. - We have to make a plan.

Daha iyi bir plan yapmak zorundayız. - We've got to have a better plan.

plan
düşünce

Yeni plan hakkında seninle aynı düşüncede değilim. - I can't agree with you with regard to the new plan.

plan
tasar

Asgari ücreti artırmayı tasarladıkları doğru mu? - Is it true they're planning to raise the minimum wage?

Sigara içerken planı tasarladım. - I conceived of the plan while I was smoking.

plan
josparını çizmek
plan
niyet
plan
kroki
plan
working plan ilk tasarı
plan
(Askeri) PLAN: Genellikle bir şehir veya çok küçük bir bölgenin çok büyük ölçekli haritası
plan
yol

New York'a bir yolculuk planlıyoruz. - We are planning a trip to New York.

Tom Boston'a bir yolculuk için planlar yaptı. - Tom has made plans for a trip to Boston.

plan
plan plannerplan yapan kimse
plan
tertip

Tom için bir parti tertip ettim. - I planned a party for Tom.

plan
{i} plan, düşünce, niyet, maksat
plan
(İnşaat) plan, program
plan
{i} taslak
plan
niyet maksat
plan
{f} planını çizmek
plan
{i} proje

Yeni projeyi üç saat tartıştıktan sonra, Andrew'un planının en iyi olduğu sonucuna vardık. - Having discussed the new project for three hours, we concluded that Andrew's plan was the best.

Okul kulüpleri yaklaşan okul yılı için yapmayı planladıkları kamu hizmeti projelerini açıkça ana hatlarıyla belirtmelidir. - School clubs need to clearly outline the community service projects they plan to do for the upcoming school year.

plan
{f} tasarlamak, planlamak
English - English
{n} plan
a scheme, project, draft, model, plot
Favorites