Güzel sahneyi izledik.
- We gazed at the beautiful scenery.
Sahneyi ağır çekimde görmek istiyorum.
- I want to see the scene in slow motion.
Olay yerinde bulunduğuna dair ona karşı herhangi bir kanıt yoktu.
- There was no evidence against him found at the scene.
Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı.
- What surprised me most about that accident is how fast the lawyers arrived on the scene.
Manzara kelimelerle anlatılamayacak kadar çok güzeldi.
- The scenery was too beautiful for words.
Manzaradan derinden etkilendim.
- I was deeply impressed by the scenery.
Herkesin önünde rezalet çıkarmayın.
- Don't make a scene in public.
Sami, Leyla'nın düğününde bir rezalete neden oldu.
- Sami caused a scene at Layla's wedding.
Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim.
- I could really use a change in scenery!
Bir sahne dekoru değişikliğinin bizi iyi yapabileceğini düşündüm.
- I figured a change of scenery might do us good.
Ben Shinkansen'den görüntülenebilir manzarayı seviyorum.
- I love the scenery viewable from the Shinkansen.
Bu heyecanlandırıcı bir sahne.
- That's a heartwarming scene.
Olay yerinde bulunduğuna dair ona karşı herhangi bir kanıt yoktu.
- There was no evidence against him found at the scene.
Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
- The scene of the car accident was a horrifying sight.
Bir sahne dekoru değişikliğinin bizi iyi yapabileceğini düşündüm.
- I figured a change of scenery might do us good.
Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim.
- I could really use a change in scenery!
The crazy lady made a scene in the grocery store.
... firm or that firm fades from the scene? ...
... it can update the 3D scene in real time to match his perspective. ...