a salt giving the sensation of sourness, formed by oxygene and some base

listen to the pronunciation of a salt giving the sensation of sourness, formed by oxygene and some base
English - Turkish

Definition of a salt giving the sensation of sourness, formed by oxygene and some base in English Turkish dictionary

acid
ekşime
acid
(Tıp) asid

Koluna biraz batarya asidi döktüğümde en iyi gömleklerimden birini mahvettim. - I ruined one of my best shirts when I spilled some battery acid on the sleeve.

Salisilat, salisilik asidi ve onun türevlerinden meydana gelir. - Salicylates come from salicylic acid and its derivatives.

acid
asit gibi
acid
iğneleyici
acid
acı
acid
kırıcı
acid
asit

Asit yağmuru hakkında dün bir makale okudum. - I read an article about acid rain yesterday.

Asit yağmuru bir doğa olayı değildir. - Acid rain is not a natural phenomenon.

acid
ekşi

Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir. - Acid fruits like pineapples and lemons are sour.

acid
asitli

Limon ve misket limonu asitli meyvedir. - Lemons and limes are acidic fruits.

Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir. - Acid fruits like pineapples and lemons are sour.

acid
{s} acı (söz)
acid
{i} lsd
acid
{s} iğneleyici: an acid remark iğneleyici bir söz
acid
(Tıp) Asid a) Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan, suda eridiği zaman hidrojen iyonları meydana getiren ve bileşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz meydana getirebilen hidrojenli bileşim, hamız; b) Asid karakterli madde; c) Ekşi, asitli
acid
{s} dokunaklı
English - English
{n} acid