English - Turkish
Definition of a running or going out or forth; an expedition; a sally in English Turkish dictionary
- excursion
- {i} gezinti
- excursion
- {i} farklılık
- excursion
- (Nükleer Bilimler) ani değişim
- excursion
- bu harekette alınan mesafe
- excursion
- {i} ayrılma
- excursion
- kısa gezi
- excursion
- (Turizm) günübirlik
- excursion
- (Tıp) ekskürsiyon
- excursion
- kısa gezinti
- excursion
- (Turizm) günübirlik gezi
- excursion
- kısa yolculuk
- excursion
- {i} çelişki
- excursion
- {i} gezi
Çoğu öğrenci okul gezilerinde Kyoto'nun görülmeye değer yerlerini geziyorlar.
-Most students do the sights of Kyoto on their school excursion.
Oraya geziye giden odur.
-He's the one who made an excursion there.
- excursion
- kısa süreli seyahat
- excursion
- (isim) gezi, gezinti, farklılık, çelişki, sapma, ayrılma
- excursion
- excursion train özel indirimli tren
- excursion
- yolculuk
Related Terms
English - English
Definition of a running or going out or forth; an expedition; a sally in English English dictionary
- excursion
a running or going out or forth; an expedition; a sally
Hyphenation
a run·ning or Go·ing out or forth; an expedition; a Sal·lyPronunciation
Resimler
Favorites