English - Turkish
Definition of a runner of a sled in English Turkish dictionary
- skid
- {i} savrulma (araba)
- skid
- {i} patinaj
- skid
- {f} kay
Polis arabası kayarak durdu.
-The police car skidded to a stop.
Hız aracı Jack Robinson diyemeden önce kaydı ve bir kamyonun arkasına direkt çarptı.
-The speeding vehicle skidded and crashed head-on into the rear-end of a truck before the driver could say Jack Robinson.
- skid
- {f} patinaj yapmak
- skid
- tekerlek altına konan takoz
- skid
- {f} takoz koymak
- skid
- patinaj yaptırmak
- skid
- yana kayma
- skid
- (otomobil/vb.) yana kaymak
- skid
- kızak
Bir dereceye kadar bir kızak arabasını kontrol edebilirsiniz.
-To some extent, you can control the car in a skid.
- skid
- İniş kızağı
- skid
- tekerlek altına takoz koymak
- skid
- kaydırma kütüğü
- skid
- {i} (araba için) kayma, patinaj
- skid
- skid chain tekerlek zinciri
- skid
- yana savrulmak
- skid
- filika sehpası
- skid
- {i} tekerlek pabucu
- skid
- {i} tersane kızak, kızak ızgarası
Related Terms
English - English
Definition of a runner of a sled in English English dictionary
- skid
In the hours before daylight he sharpened the skids and tightened the lashings to prepare for the long dogsled journey.
a runner of a sled
Hyphenation
a run·ner of a sledTurkish pronunciation
ı rʌnır ıv ı sledPronunciation
/ə ˈrənər əv ə ˈsled/ /ə ˈrʌnɜr əv ə ˈslɛd/
Resimler
Favorites