a rock, steep hill, precipice, clef

listen to the pronunciation of a rock, steep hill, precipice, clef
English - Turkish

Definition of a rock, steep hill, precipice, clef in English Turkish dictionary

cliff
uçurum

Araba uçuruma gitmiş olsaydı onlar ölmüş olacaktı. - They would have been killed if the car had gone over the cliff.

Tom arabasını bir uçurumdan sürdü. - Tom drove his car off a cliff.

cliff
cliff dweller kanyonlarda veya dik kaya oyuklannda yaşayan ilkel Amerikalı
cliff
(Coğrafya) yalıyar
cliff
uçurum,yar
cliff
kepez
cliff
en heyecanlı yerinde kesilen seri film
cliff
apartmanda oturan kimse
cliff
{i} uçurum, sarp kayalık
cliff
(İnşaat) yar, uçurum
English - English
{n} clift
{n} cliff
a rock, steep hill, precipice, clef
Favorites