Bu otoyol bize çok zaman kazandırır.
- This highway saves us a lot of time.
Avusturya'da otoyolu kullanmak için para ödemek zorundasın.
- In Austria, you have to pay to use the highway.
Dün otobanda korkunç bir kaza geçirdim.
- Yesterday I had a horrible accident on the highway.
Otobanda sabit bir hızda kaldı.
- He maintained a steady speed on the highway.
Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar.
- Since they left the national highway, they hadn't come across another car.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
- The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.
Bu ülkedeki karayolları mükemmel.
- The highways in this country are excellent.
Karayolları trafik kanununu bilmelisin.
- You must know the highway code.
Karayolunda oynamaya gidin, çocuklar!
- Go play on the highway, kids!
Karayolu üzerinde bir trafik sıkışıklığı var.
- There is a traffic jam on the highway.