a road, way, course, march, journey

listen to the pronunciation of a road, way, course, march, journey
English - Turkish

Definition of a road, way, course, march, journey in English Turkish dictionary

route
{i} güzergâh

Bu güzergah boyunca 20 tane istasyon vardır. - There are 20 stations along this route.

Ben bir otobüs güzergahı haritası istiyorum. - I'd like a bus route map.

route
{i} rota

Kesinlikle güvenli bir rota var! - There is definetly a safe route!

Tom Rota 19'dan uzakta yaşadı. - Tom lived just off Route 19.

route
{i} yürüyüş emri
route
güzergâh
route
(Bilgisayar) dolaştır
route
yol

Boston'a hangi yoldan gideceğime karar veremiyorum. - I can't decide which route to take to Boston.

Neyse ki, biz bir kaçış yolu bulduk. - Luckily, we found an escape route.

route
yolu üzerinden göndermek
route
izlenecek yol
route
{i} hat
route
postacının gittiği
route
{f} belli bir kanaldan yollamak
route
{f} nakletmek
route
{f} yürüyüşe geçirmek (birlik)
route
(Nükleer Bilimler) yöntem
route
go the route sonuna kadar devam etmek
route
belirli bir yolla göndermek
route
{i} herzamanki yol
route
en route yolda
English - English
{n} route
a road, way, course, march, journey
Favorites