English - Turkish
Definition of a rivulet in English Turkish dictionary
- gill
- çeyrek pint
- rivulet
- derecik
- gill
- solungaç
Balinaların solungaçları yoktur.
-Whales don't have gills.
Balıkların solungaçları ve yüzgeçleri vardır.
-Fish have gills and fins.
- gill
- gil/solungaç
- gill
- {i} çeyrek pint (0.12 litre)
- gill
- sakal
- gill
- {i} sarkık yanak
- gill
- {i} gidiş
- gill
- horoz veya tavuğun çenesi altındaki sarkık kırmızı et parçası
- gill
- {i} mantarın alt kısmı
- gill
- {i} derin ve ağaçlı dere
- gill
- {i} çene altı
- gill
- mantarın alt tarafındaki balık kulağına benzer kısım
- gill
- litrenin dokuzda biri kadar bir sıvı ölçü birimi
- gill
- (isim) solungaç, çene altı, gidiş, sarkık yanak, mantarın alt kısmı, derin ve ağaçlı dere, çeyrek pint (0.12 litre), sevgili
- gill
- (Tıp) Solungaç, suda yaşayan hayvanlarda açılıp kapanmak suretiyle solunum görevi yapan organ
- gill
- {i} sevgili
- gill
- dili insanlarda yüz ve boyun nahiyesi
- rivulet
- {i} çay
- rivulet
- {i} dere
- rivulet
- ufak su
Related Terms
English - English
Definition of a rivulet in English English dictionary
- riverling
- riveret
- gill
- rivulet
- a small stream or brook
- rivulet
- streamlet
- rivulet
- {n} a small river or stream, a brook
- rivulet
- a small stream
- rivulet
- A small stream or brook; a streamlet
- rivulet
- A rivulet is a small stream. a very small stream of water or liquid rivulet of (rivoletto, from rivulus, from rivus )
- rivulet
- A small brook or stream; a streamlet
- rivulet
- {i} small stream, brook, creek
Related Terms
a rivulet
Hyphenation
a riv·u·letPronunciation
Resimler
History
Favorites