a ride on a bicycle given to a passenger, usually on the handlebars or fender

listen to the pronunciation of a ride on a bicycle given to a passenger, usually on the handlebars or fender
English - Turkish

Definition of a ride on a bicycle given to a passenger, usually on the handlebars or fender in English Turkish dictionary

pump
{i} pompa

Bu pompayı nasıl kullanacağımı bana gösterir misiniz? - Could you show me how to use this pump?

Zehirli bir şey yediği için, onlar Tom'u midesini pompalatmak için hastaneye götürdüler. - They took Tom to the hospital to have his stomach pumped because he ate something poisonous.

pump
(Denizbilim) basaç
pump
(Biyokimya) basınç
pump
ağzını aramak
pump
sok/at/salla/pompala
pump
{i} dans ayakkabısı
pump
{f} şişirmek
pump
{f} pompalamak

Kalbin işlevi kan pompalamaktır. - The function of the heart is to pump blood.

Köy halkı suyu kuyudan elle pompalamak zorundaydı. - The village people had to pump water from the well by hand.

pump
{f} out (bir yerdeki) sıvıyı (pompayla) boşaltmak
pump
{f} tulumba ile çekmek
pump
{i} tulumba
pump
{i} ayakkabı

O dans ayakkabıları giyiyordu. - She was wearing pumps.

Topuklu ayakkabılarda yüksek fiyatlar hakkında bir sürü şikayetler vardı. - There have been a lot of complaints about the high prices at the pumps.

pump
{f} ağzından lâf almak
pump
{f} inip çıkmak (barometre)
pump
papuç/pompa
pump
{f} hava basmak
pump
{f} ağız aramak
pump
(fiil) pompalamak, tulumba ile çekmek, şişirmek, hava basmak, ağzından lâf almak, ağız aramak, nefesini kesmek, inip çıkmak (barometre)
pump
{f} k.dili. ağzını aramak
English - English
pump
a ride on a bicycle given to a passenger, usually on the handlebars or fender

    Hyphenation

    a ride on a bi·cy·cle giv·en to a passenger, u·su·al·ly on the han·dle·bars or fend·er

    Pronunciation

Favorites