English - Turkish
Definition of a rhetorical figure, gradation, ascent in English Turkish dictionary
- climax
- {i} doruk
- climax
- (Tıp) Cinsel birleşim esnasında duyulan hazzın en yüksek noktası, orgazm
- climax
- zirveye eriştirmek
- climax
- {i} zirve
- climax
- (Pisikoloji, Ruhbilim) klimaks
- climax
- doruğa ulaşmak
- climax
- {f} en yüksek dereceye var
- climax
- orgazm
- climax
- en heyacanlı çekide ulaşmak
- climax
- {f} zirveye ulaşmak
- climax
- bir şeyin en yüksek noktası
- climax
- sahika
- climax
- (isim) doruk, zirve, dönüm noktası; orgasm
- climax
- doruğa ulaş/ulaştır
- climax
- doruk,v.en yüksek dereceye var: n.doruk
- climax
- {i} orgasm
O ve Tom ilk cinsel ilişkilerine girdiğinde Mary orgasm olmadı.
-Mary did not climax when she and Tom had their first sexual intercourse.
- climax
- {f} doruğa ulaştırmak
Related Terms
English - English
Definition of a rhetorical figure, gradation, ascent in English English dictionary
- {n} climax
a rhetorical figure, gradation, ascent
Hyphenation
a rhe·to·ri·cal figure, gradation, as·centPronunciation
Resimler
Favorites