a revenue office

listen to the pronunciation of a revenue office
English - Turkish

Definition of a revenue office in English Turkish dictionary

receipt
{i} makbuz

O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı. - He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.

Makbuzu mutlaka saklayın. - Make sure you save the receipt.

receipt
{i} tarife
receipt
alışveriş fişi
receipt
(Ticaret) alındı belgesi
receipt
alındı makbuzu
revenue office
(Ticaret) maliye tahsil şubesi
receipt
alma

Agh. Annemden bir hediye almak için uzun bir süre bekledim. Ancak, çok sorunludur. - Agh. I waited for a long time for the receipt of a present from my mother. However, it's very problematic.

Makbuzunuzu almayı unutmayın. - Don't forget the receipt.

receipt
hasılat
receipt
reçete
receipt
alınma
receipt
fiş

Ben fişinizi yazarken siz de lütfen bekleyin/iz. - Please wait a moment while I write out your receipt.

Fişimi kaybettim. Hâlâ bir geri ödeme alabilir miyim? - I lost my receipt. Can I still get a refund?

receipt
ç.gelir
revenue office
defterdarlık
receipt
{f} makbuz vermek
receipt
(Askeri) SENET, MAKBUZ: Alınan para veya mal karşılığında verilen yazılı belge
receipt
ödendi kabul et
receipt
{i} yemek tarifi
receipt
alındı,makbuz
receipt
{i} makbuz, alındı; fiş
receipt
{f} fiş vermek
revenue office
maliye
English - English
receipt
a revenue office

    Hyphenation

    a rev·e·nue of·fice

    Turkish pronunciation

    ı revınyu ôfıs

    Pronunciation

    /ə ˈrevəˌnyo͞o ˈôfəs/ /ə ˈrɛvəˌnjuː ˈɔːfəs/
Favorites