a resemblance, likelihood, show, entrance

listen to the pronunciation of a resemblance, likelihood, show, entrance
English - Turkish

Definition of a resemblance, likelihood, show, entrance in English Turkish dictionary

appearance
görünüş

Naoto görünüş olarak babasına benziyor. - Naoto takes after his father in appearance.

Onun görünüşü ve davranışı beni ondan utandırdı. - His appearance and behavior made me ashamed of him.

appearance
{i} görünüm

Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir. - One will be judged by one's appearance first of all.

Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı. - The hunter explored the appearance of the sky.

appearance
şemail
appearance
(Felsefe) görüngü
appearance
(Kanun) duruşmada bulunma
appearance
dışyüz
appearance
kalıp
appearance
gözükme
appearance
sudur
appearance
ortaya çıkma

Aniden ortaya çıkmasına şaşırdım. - I was surprised by his sudden appearance.

Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı. - Your sudden appearance surprised me.

appearance
{i} kılık
appearance
{i} meydana çıkma
appearance
(isim) görünüm, görünüş, dış görünüş, görünme, ortaya çıkma, belirme, kılık, kılık kıyafet
appearance
zevahir
appearance
zuhur etme
appearance
gösteriş olsun diye
appearance
{i} görünüş, görünüm, dış görünüş
appearance
{i} görünme, gözükme
appearance
zevahiri kurtarmak için
appearance
{i} belirme
English - English
{n} appearance
a resemblance, likelihood, show, entrance
Favorites