English - Turkish
Definition of a relationship less intimate than friendship in English Turkish dictionary
- acquaintance
- tanıdık
O bir arkadaştan daha çok bir tanıdık.
-She is more an acquaintance than a friend.
O benim için ne bir erkek kardeş ne de bir tanıdık.
-For me he is neither a brother nor an acquaintance.
- acquaintance
- eş dost
Biz arkadaş değiliz. Biz eş dostuz.
-We're not friends. We're acquaintances.
- acquaintance
- tanıdık olmak
- acquaintance
- ahbaplık
- acquaintance
- bildik
- acquaintance
- tanıdık olma
- acquaintance
- aşinalık
- acquaintance
- bilgi verme
- acquaintance
- iyi bilme
- acquaintance
- {i} bilgi
Onunla ilgili çok az bilgim var.
-I have a nodding acquaintance with him.
- acquaintance
- haber
- acquaintance
- {i} tanışma
Onunla tanışmak istiyorum.
-I want to make her acquaintance.
Sizinle tanışmak bir onurdur.
-It's an honor to make your acquaintance.
- acquaintance
- {i} tanıma
- acquaintance
- malumat
- acquaintance
- {i} tanıdık, tanış
Related Terms
English - English
Definition of a relationship less intimate than friendship in English English dictionary
- acquaintance
- Acquaintanceship
a relationship less intimate than friendship
Hyphenation
a re·la·tion·ship less in·ti·mate than friend·shipTurkish pronunciation
ı rileyşınşîp les întımıt dhın frendşîpPronunciation
/ə rēˈlāsʜənˌsʜəp ˈles ˈəntəmət ᴛʜən ˈfrendsʜəp/ /ə riːˈleɪʃənˌʃɪp ˈlɛs ˈɪntəmət ðən ˈfrɛndʃɪp/
Resimler
Favorites