a region in a specified position with respect to something

listen to the pronunciation of a region in a specified position with respect to something
English - Turkish

Definition of a region in a specified position with respect to something in English Turkish dictionary

side
{i} kenar

Kenara çekin, lütfen. - Pull over to the side, please.

Bir karenin dört kenarı vardır. - A square has four sides.

side
bir yanda bulunan
side
yan taraf

Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor. - The umpire sits in a high chair at the side of the court.

Onun yan tarafında bir ağrısı var. - He has a pain in his side.

side
kısım
side
(with/against ile) tarafını tutmak
side
yön

Bugün size başka bir yönümü göstereceğim. - Today I'm going to show you another side of me.

Çıkış seyahat yönünün sağ tarafında. - The exit is on the right side of the direction of travel.

side
bölüm
side
{i} 1. yan, taraf: Which side of the box has a label on it? Kutunun hangi tarafı etiketli? The house was on the side of a hill. Ev bir tepenin
side
{f} against -e karşı olmak
side
(isim) yan, taraf, kenar, kıyı, böğür, bölüm, taraftar, takım [brit.], hava, çalım
side
etek taraftarlar
side
{i} böğür
side
{i} takım [brit.]
side
yanda veya yandan olan
side
{i} kıyı
side
(sıfat) yan, yandaki, yanındaki, ikincil, ikinci derecede
side
ikinci
English - English
side
a region in a specified position with respect to something

    Hyphenation

    a re·gion in a spe·ci·fied po·si·tion with re·spect to some·thing

    Turkish pronunciation

    ı ricın în ı spesıfayd pızîşın wîdh rispekt tı sʌmthîng

    Pronunciation

    /ə ˈrēʤən ən ə ˈspesəˌfīd pəˈzəsʜən wəᴛʜ rēˈspekt tə ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə ˈriːʤən ɪn ə ˈspɛsəˌfaɪd pəˈzɪʃən wɪð riːˈspɛkt tə ˈsʌmθɪŋ/
Favorites