English - Turkish
Definition of a region empty of matter in English Turkish dictionary
- vacuum
- vakum
Bu deney için onların tam bir vakuma ihtiyacı var.
-For that experiment they need a complete vacuum.
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.
-A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.
- vacuum
- hava boşluğu
- vacuum
- (Kimya) boşay
- vacuity
- işsizlik
- vacuity
- tembellik
- vacuum
- boşluk
- vacuity
- {i} boş boş bakış
- vacuity
- {i} saçmalık
- vacuity
- {i} boşluk
- vacuity
- {i} dalgınlık
- vacuity
- {i} anlamsızlık
- vacuity
- aptallık/boşluk
- vacuity
- budalaca konuşma
- vacuum
- {f} vakumla
Ürün onu taze tutmak için vakumla kapatılır.
-The product is vacuum-sealed to keep it fresh.
- vacuum
- vacuum bottle termos
- vacuum
- {i} vakum,vakum
- vacuum
- (fiil)kumlu
Related Terms
a region empty of matter
Hyphenation
a re·gion emp·ty of mat·terTurkish pronunciation
ı ricın empti ıv mätırPronunciation
/ə ˈrēʤən ˈemptē əv ˈmatər/ /ə ˈriːʤən ˈɛmptiː əv ˈmætɜr/
Resimler
History
Favorites