a punishment prescribed by law and imposed by a judge following a conviction

listen to the pronunciation of a punishment prescribed by law and imposed by a judge following a conviction
English - Turkish

Definition of a punishment prescribed by law and imposed by a judge following a conviction in English Turkish dictionary

sentence
{i} cümle

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var. - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.

Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir. - I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba.

sentence
{i} hüküm

Dünyada en güçlü hüküm nedir? - What is the most powerful sentence in the world?

Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi. - Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.

sentence
{i} mahkeme kararı

Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü. - Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of sentences.

Bu haksız bir mahkeme kararıydı. - It was an unjust sentence.

sentence
{f} hüküm vermek
sentence
mahkum et

O, Brown'ı asılmaya mahkûm etti. - He sentenced Brown to be hanged.

Hakim Tom'u üç yıl hapse mahkûm etti. - The judge sentenced Tom to three years in prison.

sentence
(Havacılık) cezalandırmak
sentence
mahkümiyet
sentence
yargı

Yargı ve hüküm farklı şeylerdir. - A verdict and a sentence are different things.

sentence
tümce

Bu tümcede bir yazım hatası var. - This sentence has a typo.

sentence
{i} söz

Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır. - But that's not the whole picture. Tatoeba is not just an open, collaborative, multilingual dictionary of sentences. It's part of an ecosystem that we want to build.

O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil. - It's all about sentences. Not words.

sentence
(isim) cümle, tümce, söz, karar, özdeyiş, vecize, mahkeme kararı, hüküm, yargı
sentence
complex sentence girişik cümle
sentence
(Askeri) HÜKÜM: Bir askeri şahıs hakkında askeri mahkeme tarafından verilen karar
sentence
hüküm/cümle
sentence
tümce,v.hüküm ver: n.tümce
sentence
simple sentence yalın cümle
sentence
{f} mahkum etmek
sentence
{i} özdeyiş
sentence
compound sentence bileşik cümle
English - English
sentence
a punishment prescribed by law and imposed by a judge following a conviction

    Hyphenation

    a pun·ish·ment pre·scribed by law and im·posed by a judge fol·low·ing a con·vic·tion

    Turkish pronunciation

    ı pʌnîşmınt priskraybd bay lô ınd împōzd bay ı cʌc fälōîng ı kınvîkşın

    Pronunciation

    /ə ˈpənəsʜmənt prēˈskrībd ˈbī ˈlô ənd əmˈpōzd ˈbī ə ˈʤəʤ ˈfälōəɴɢ ə kənˈvəksʜən/ /ə ˈpʌnɪʃmənt priːˈskraɪbd ˈbaɪ ˈlɔː ənd ɪmˈpoʊzd ˈbaɪ ə ˈʤʌʤ ˈfɑːloʊɪŋ ə kənˈvɪkʃən/
Favorites