Herhangi bir önlem almadım.
- I didn't take any precautions.
O mantıklı bir önlem gibi görünüyor.
- That seems to be a sensible precaution.
Her tedbiri alacağız.
- We'll take every precaution.
Her türlü tedbir alındı.
- Every precaution has been taken.
İhtiyati önlemler gereksizdi.
- Precautionary measures were unnecessary.
Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım.
- I would have to take precautionary steps to keep him out.