Kütüphane penceresindeki eski kehaneti okudun mu?
- Have you ever read the old prophecy on the library window?
Kehanetin gerçekleşti.
- Your prophecy has come true.
Ne tuhaf, onun öngörüsü gerçekleşti.
- Strange to say, his prediction has come true.
Onun öngörüsü gerçekleşti.
- His prediction has come true.
Onun peygamberlik yeteneği var.
- She has a gift for prophecy.
Ne garip, onun kehaneti gerçekleşti.
- Strange to say, his prediction has come true.
Onun kehanetleri gerçek oldu.
- Her predictions have come true.
Tom'un tahminlerinin hepsi gerçekleşti.
- All of Tom's predictions came true.
Onun tahmini gerçekleşebilir.
- His prediction might come true.