Fransızca, onun ana dilidir.
- French is her mother tongue.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
- I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
Tek dilli Tom Ana dilinizde düşünmeyin dedi.
- Don't think in your native tongue, said the monolingual Tom.
Goriller konuşmak için dudaklarını ve dillerini kullanamazlar ama insanlarla başka yollarla iletişim kurabilirler.
- Gorillas cannot use their lips and tongues to speak, but they can communicate with people in other ways.
Göklerden ve yerden korkmayın fakat Wenzhou'lu bir kişinin kendi dilini konuştuğunu duymaktan korkun.
- Do not fear the heavens and the earth, but be afraid of hearing a person from Wenzhou speak in their local tongue.
Onun gözündeki bakışına göre onun şaka yollu konuştuğunu söyleyebilirdim.
- By the look in his eye I could tell that he was speaking tongue in cheek.