a prohibition, a forbidding

listen to the pronunciation of a prohibition, a forbidding
English - Turkish

Definition of a prohibition, a forbidding in English Turkish dictionary

veto
veto etmek
veto
{f} veto et

Kongreden geçtikten sonra, Cumhurbaşkanı kanunu veto etti. - The President vetoed the law after Congress passed it.

Mary'nin anne ve babası onun yaz planlarını veto etti. - Mary's parents vetoed her summer plans.

veto
{i} ret
veto
{i} veto
veto
{f} reddetmek
veto
yasak
veto
{i} red
veto
veto power reddetme yetkisi
veto
{i} veto hakkı
English - English
{n} veto
a prohibition, a forbidding
Favorites