a progressive verb

listen to the pronunciation of a progressive verb
English - Turkish

Definition of a progressive verb in English Turkish dictionary

progressive
yenilikçi

Onun politikaları çok yenilikçi idi. - His policies were too progressive.

progressive
terakkiperver
progressive
ilerleyen
progressive
aşama yapan
progressive
{i} ilerici

Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız. - Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.

Tom çok ilerici, değil mi? - Tom is very progressive, isn't he?

progressive
s. 1. gitgide artan. 2. ilerleyen, ilerleyici (hastalık). 3. tedrici. 4. ileri düşünceli, ilerici. i. ileri düşünceli kimse, ilerici
progressive
{s} derece derece artan
progressive
tedrici
progressive
{s} gelişen
progressive
aşamalı,yenilikçi
progressive
(sıfat) ilerleyen, gelişen, ilerici, kademeli, derece derece artan, devamlılık belirten
progressive
ilerlemekte olan
progressive
yavaş yavaş artan
progressive
Gelişimsel
progressive
dilb. ilerleyici benzeşme
progressive
ileri

Tom çok ilerici, değil mi? - Tom is very progressive, isn't he?

Ben oldukça ilericiydim. - I'm pretty progressive.

progressive
devamlı olarak
progressive
(Biyoloji) progresif
progressive
progressivelyilerledikçe
English - English
progressive
progressive verb
A form of a verb in which its gerund (or present participle) is used with any form of the verb "to be"

Examples: I am defining. It had been snowing.

a progressive verb

    Hyphenation

    a Pro·gres·sive verb

    Turkish pronunciation

    ı prıgresîv vırb

    Pronunciation

    /ə prəˈgresəv ˈvərb/ /ə prəˈɡrɛsɪv ˈvɜrb/
Favorites