English - Turkish
Definition of a programmable electronic device that can store, retrieve and process data in English Turkish dictionary
- computer
- bilgisayar
Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi?
-Can computers actually translate literary works?
Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.
-This computer has a Pentium processor.
- computer
- {i} elektronik beyin
- computer
- (Tıp) kompütör
- computer
- computer hardware kompüterin esas kısımları
- computer
- analogue computer kendisine verilen rakamlan elekt
- computer
- {i} bilgisayar, kompüter
- computer
- elektronik hesap makinası
- computer
- (Askeri) HESAP CİHAZI (HV) KOMPUTER: Bilgileri almaya, bu bilgileri önceden kararlaştırılmış işlemlere tatbike ve bu işlemlerin sonuçlarını vermeye muktedir mekanik veya elektro mekanik bir cihaz. Daha kesin bir ifade ile ardarda sıralanmış aritmetik ve lojik işlemleri yapan bir cihaz. Elektronik cihaz ve devrelerden geniş ölçüde faydalanan iki esas tipi vardır: (analogue computer) ve (digital computer)
- computer
- computer software yapılacak işe göre değiştirilen kompüterin yardımcı aksamı
Related Terms
English - English
Definition of a programmable electronic device that can store, retrieve and process data in English English dictionary
- computer
a programmable electronic device that can store, retrieve and process data
Hyphenation
a pro·gram·ma·ble e·lec·tro·nic de·vice that Can store, re·trieve and proc·ess da·taPronunciation
Resimler
History
Favorites