O önemli bir keşif yaptı.
- He made an important discovery.
Keşif, 1896 yılında sıcak bir Ağustos gününde gerçekleşti.
- The discovery took place on a warm August day in 1896.
O büyük bir atılımdı.
- That was a huge breakthrough.
O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı.
- He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.
Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.
- Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.