Definition of a procedure (function) that acts on an object in English Turkish dictionary
- method
- {i} usul
- method
- {i} yöntem
Bu iki yöntemden biri doğrudur.
-One of these two methods is right.
Onun yöntemleri bilimsel değildir.
-His methods are not scientific.
- method
- metot
Yeni metot ideal olmanın dışında bir şeydi.
-The new method was anything but ideal.
Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.
-In the last analysis, methods don't educate children; people do.
- method
- yordam
- method
- metodik
- method
- racon
- method
- erkan
- method
- yol
Tarih yazmak, geçmişten kurtulmanın bir yoludur.
-Writing up history is a method of getting rid of the past.
- method
- jüye
- method
- düzen
Tom düzenli, değil mi?
-Tom is methodical, isn't he?
Tom düzenli olarak çalışır.
-Tom works methodically.
- method
- tertip
- method
- {i} metod
Kilo almak, kişisel gelişimin en kolay metodudur.
-Weight increase is the easiest method for personal development.
Senin metodlarınla hiçbir şekilde aynı fikirde değilim.
-I don't agree with your methods at all.
- method
- {i} tarz
Related Terms
Definition of a procedure (function) that acts on an object in English English dictionary
- method