a practical method or art applied to some particular task

English - Turkish

Definition of a practical method or art applied to some particular task in English Turkish dictionary

Related Terms

technique

{i} yöntem

Tom birkaç farklı yöntem denedi. - Tom tried a few different techniques.

Kötülük yöntemden gelmez ama onu kötüye kullanandan gelir. - Evil comes not from technique, but from those who abuse it.

technique

teknik

Tom yeni bir teknik öğreniyor. - Tom is learning a new technique.

Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu. - To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.

technique

(Askeri) TEKNİK, HERHANGİ BİR İŞİN YAPILMASI USULÜ: Özellikle, kıtaların ve komutanların kendilerine verilen görevleri ifada kullandıkları teferruatlı usuller. Teknik, teçhizat ve personelin kullanılmasına ait temel usulleri gösterir. Taktik ve teknik terimleri de çok defa komutanlar ve birlikler tarafından görevlerin ifasında kullanılan genel teferruatlı usulleri ifade için kullanılmaktadır. Ayrıca bakınız: "tactics and technique"

technique

{i} usul

technique

yordam

technique

{i} teknik, yöntem, uygulayım

technique

(Tıp) Mekanik bir olayın veya cerrahi bi rameliyatın yapılma metodu

English - English

Definition of a practical method or art applied to some particular task in English English dictionary

technique

Hyphenation

a prac·ti·cal Meth·od or art ap·plied to some par·ti·cu·lar task

Turkish pronunciation

ı präktıkıl methıd ır ärt ıplayd tı sʌm pırtîkyılır täsk

Pronunciation

/ə ˈpraktəkəl ˈmeᴛʜəd ər ˈärt əˈplīd tə ˈsəm pərˈtəkyələr ˈtask/ /ə ˈpræktəkəl ˈmɛθəd ɜr ˈɑːrt əˈplaɪd tə ˈsʌm pɜrˈtɪkjəlɜr ˈtæsk/