Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
- I called his office again and again, but no one answered.
Onun bürosunu bulmak kolaydı.
- Finding her office was easy.
Onun ofisini bulmak kolaydı.
- Finding his office was easy.
Ofise bir ilave yaptılar.
- They built an extension to the office.
Arkadaşlarımın iyi ofisleri sayesinde bir iş bulabildim.
- I was able to get a job through the good offices of my friend.
Hükümet konağında iyi bir işi var.
- He has a good position in a government office.