English - Turkish
Definition of a pontoon; a narrow shallow boat propelled by a pole in English Turkish dictionary
- punt
- {f} topa havada vurmak (rugby)
- punt
- altı düz sandalla geçmek
- punt
- (Spor) Altı düz sandalı sırıkla sürmek
- punt
- (Spor) Top yere düşmeden tekme ile çelme
- punt
- {f} bahse girmek
- punt
- (fiil) kumar oynamak, bahse girmek, topa havada vurmak (rugby), sırıkla itmek (sandal), tekne ile gitmek (nehir)
- punt
- {f} tekne ile gitmek (nehir)
- punt
- {i} sırıkla yürütülen tekne
- punt
- faro denilen iskamb
- punt
- Amerikan futbolunda top yere düşmeden tekme ile çelmek
- punt
- böyle sandalı sırıkla sürmek
- punt
- topu uzağa tekmelemek
- punt
- taşı/gez/sür
- punt
- sandal
- punt
- {f} kumar oynamak
- punt
- altı düz sandal
- punt
- topa havadayken vurmak
- punt
- {i} topa havada vurma (rugby)
Related Terms
English - English
Definition of a pontoon; a narrow shallow boat propelled by a pole in English English dictionary
- punt
a pontoon; a narrow shallow boat propelled by a pole
Hyphenation
a pontoon; a nar·row shal·low boat pro·pelled by a polePronunciation
Resimler
Favorites