Takvimdeki tarih 23 Eylül 1964'tü.
- The date on the calendar was September 23, 1964.
Piknik için tarih belirleyelim.
- Let's fix the date for the picnic.
Bu gece eski bir kız arkadaşımla bir buluşmam var.
- I have a date tonight with an old girlfriend.
Herhangi biriniz arkadaşlarımdan biriyle çıkmakla ilgilenir misiniz?
- Would either of you be interested in going on a blind date with one of my friends?
Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
- I like to eat a date with almonds.
Hangisini tercih edersin, kuru üzüm, kuru erik veya hurma mı?
- Which do you prefer, raisins, prunes or dates?
Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu.
- Sami wanted to date Layla.
Takvimdeki tarih 23 Eylül 1964'tü.
- The date on the calendar was September 23, 1964.
Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum.
- I'd like to change the date to tomorrow night.
Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.
- Tom certainly wouldn't be pleased if Mary went out on a date with John.
Dan, Linda ile buluşmak bile istemiyordu.
- Dan didn't even want to date Linda.