English - Turkish
Definition of a playhouse, stage, place for shows in English Turkish dictionary
- theater
- {i} tiyatro
Ben bir dönem draması görmek için tiyatroya gittim.
-I went to the theater to see a period drama.
Tiyatroda öğretmenimle karşılaştım.
-I met with my teacher in the theater.
- theater
- olay yeri
- theater
- {i} amfi
- theater
- {i} sinema [amer.]
- theater
- sinema salonu
Biz sinema salonunda filmin başlamasını bekledik.
-We waited in the movie theater for the film to start.
Kasabadaki en eski sinema salonu şu an yıkılıyor.
-The oldest movie theater in town is being pulled down now.
- theater
- bkz.theatre
- theater
- tiyatro binası
- theater
- (Askeri) Haraket alanı
- theater
- {i} alan
- theater
- (isim) tiyatro, sinema [amer.], ameliyathane, amfi, alan
- theater
- sahne
Tiyatro grubu yeni oyunu sahneledi.
-The theater group performed the new play.
- theater
- meydan
- theater
- {i} ameliyathane
- theater
- amfiteatr
- theater
- tre tiyatro
Related Terms
English - English
Definition of a playhouse, stage, place for shows in English English dictionary
- {n} theater
a playhouse, stage, place for shows
Pronunciation
Resimler
Favorites