a plant in a treated area that has been missed or survived the treatment

English - Turkish

Definition of a plant in a treated area that has been missed or survived the treatment in English Turkish dictionary

Related Terms

escape

{i} sızıntı

escape

{f} kaçıp kurtulmak

escape

{f} sızmak

escape

kaçılmak

escape

akla gelmemek

escape

kurtuluş/sızıntı/kaçış

escape

savuşturmak

escape

{f} firar etmek

escape

yakayı sıyırmak

escape

(Tıp) Dışarı çıkma, salınma, serbest hale geçme (hormon v.s.)

escape

(Bilgisayar) çık

Tatile çıkmak istediler. - They wanted to escape on vacation.

Tom yangın çıkışını işaret etti. - Tom pointed to the fire escape.

escape

{f} kaçak yapmak

escape

(Bilgisayar) öncelem

escape

(gaz/sıvı/vb.) sızma

escape

atlatmak

escape

kaçma

Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum. - I think it's highly unlikely that we'll be able to escape from this prison.

Brown kendisi kaçmak istemedi. - Brown himself did not want to escape.

escape

{f} kurtulmak, paçayı kurtarmak; atlatmak

escape

{i} kaçış, kaçma, firar

escape

{f} kurtulmak

escape

{f} gözünden kaçmak; aklından çıkmak

English - English

Definition of a plant in a treated area that has been missed or survived the treatment in English English dictionary

escape

Hyphenation

a plant in a treated ar·e·a that has been missed or sur·vived the treat·ment

Turkish pronunciation

ı plänt în ı tritıd eriı dhıt hız bın mîst ır sırvayvd dhi tritmınt

Pronunciation

/ə ˈplant ən ə ˈtrētəd ˈerēə ᴛʜət həz bən ˈməst ər sərˈvīvd ᴛʜē ˈtrētmənt/ /ə ˈplænt ɪn ə ˈtriːtəd ˈɛriːə ðət həz bən ˈmɪst ɜr sɜrˈvaɪvd ðiː ˈtriːtmənt/