a place where planes take off and land

listen to the pronunciation of a place where planes take off and land
English - Turkish

Definition of a place where planes take off and land in English Turkish dictionary

field
{i} tarla

Tarlalarda çalışıyorlar. - They work in the fields.

Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı. - Once upon a time, there was a man and his wife. They had no house. They were living in the fields and sleeping at the foot of a tree.

field
{i} savaş alanı

Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı. - The wounded soldiers were left in the field.

field
{f} cevabı yapıştırmak
field
{i} çalışma alanı

Tom'un çalışma alanı hukuktur. - Tom's field of study is law.

Ana çalışma alanınız nedir? - What's your major field of study?

airfield
hava alanı
airfield
tenekalanı
field
mera

Meralarda dolaşmayı severim. - I like to roam about the fields.

field
otlak
field
{i} saha

O bizim beyzbol sahamızdır. - That is our baseball field.

Saha gezisini çok eğitici buldum. - I found the field trip very educational.

airfield
hava meydanı
airfield
hava alanı,hava meydanı
airfield
{i} pist
airfield
{i} uçak pisti
airfield
{i} havaalanı

Adadaki havaalanı yabani otlarla kaplıdır. - The airfield on the island is now covered with weeds.

airfield
(Askeri) HAVA ALANI: Uçakların yerleştirilmesi, inişi ve kalkışı için hazırlanmış saha (binaları, tesisleri ve teçhizatı da kapsar,) Ayrıca bakınız, "alternative field; departure airfield, land area, landing point, landing site, land zone, main airfield, redeployment airfield, regroup airfield"
field
fırsat
field
{i} çayır; otlak, mera
field
(Tıp) Saha, alan
English - English
field
airfield
a place where planes take off and land

    Hyphenation

    a place where planes take off and Land

    Turkish pronunciation

    ı pleys hwer pleynz teyk ôf ınd länd

    Pronunciation

    /ə ˈplās ˈhwer ˈplānz ˈtāk ˈôf ənd ˈland/ /ə ˈpleɪs ˈhwɛr ˈpleɪnz ˈteɪk ˈɔːf ənd ˈlænd/
Favorites