Saatimi John'a tamir ettireceğim.
- I am going to have my watch repaired by John.
Saatimi tamir ettirdim.
- I had my watch repaired.
Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
- I took the radio apart to repair it.
Onu tamir etmek yaklaşık 2000 yene mal olacak.
- It will cost about 2000 yen to repair it.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
Dizinin onarımından sonra, o ağrı olmadan yürüyebiliyordu.
- After his knee repair, he could walk without pain.
Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi.
- The mechanic said the repair would not take long.