a place for ships, cut tail, chine, herb

listen to the pronunciation of a place for ships, cut tail, chine, herb
English - Turkish

Definition of a place for ships, cut tail, chine, herb in English Turkish dictionary

dock
{f} doka çekmek
dock
rıhtım

Dev bir tanker rıhtımdan ayrıldı. - A huge tanker just pulled out from the dock.

Dev tanker az önce rıhtımdan ayrıldı. - The huge tanker has just left the dock.

dock
{i} gemi havuzu
dock
limana girmek
dock
{f} azaltmak
dock
(Bilgisayar) yapışık
dock
{i} tersane
dock
havuza girmek
dock
doka girmek
dock
sanık yeri mahkemede
dock
(Askeri) yanaşlık
dock
(gemi) limana girmek
dock
{f} uzayda kenetlenmek
dock
{i} yük rampası
dock
patience dock labada
dock
mahkemede sanık yeri
dock
ot/sanık yeri/dok
dock
{f} kesmek
dock
kısmak
dock
Rumex patientia sour dock kuzukulağı
English - English
{n} dock