English - Turkish
Definition of a place (literal or metaphoric) in the middle of something in English Turkish dictionary
- midst
- in the midst of ortasında
- midst
- {i} orta
Hediyen bir çölün ortasındaki bir vahanın keşfi gibiydi.
-Your gift was like discovery of an oasis in the midst of a desert.
Amerika aşırı dozda bir ilaç salgınının ortasında.
-America is in the midst of a drug overdose epidemic.
- midst
- ortasında
Tom felaketin ortasında her zaman hakkında gülecek bir şey bulan kişi türüdür.
-Tom is the kind of person that, in the midst of disaster, always finds something to laugh about.
Konuşmasının ortasında bayıldı.
-He fainted in the midst of his speech.
- midst
- (edat) orta
- midst
- {i} orta yer
- midst
- arasında
- midst
- {i} edat ortasında
- midst
- in our midst aramızda
Related Terms
English - English
Definition of a place (literal or metaphoric) in the middle of something in English English dictionary
- midst
a place (literal or metaphoric) in the middle of something
Hyphenation
a place (literal or metaphoric) in the mid·dle of some·thingPronunciation
Resimler
Favorites