a place, state, space, abode, situation

listen to the pronunciation of a place, state, space, abode, situation
English - Turkish

Definition of a place, state, space, abode, situation in English Turkish dictionary

where
nereye

Babanın nereye gittiğini biliyor musun? - Do you know where your father went?

Bütün paranın nereye gittiğini sanıyorsun? - Where do you think all the money goes?

where
nerede

Britney Spears nerede? - Where is Britney Spears?

Kadını nerede gördün? - Where did you see the woman?

where
z. nerede; nereye; nereden: Where do you live? Nerede oturuyorsun? Where are you going? Nereye gidiyorsun? Where'd you get that shirt? O Where do you hail from? Nerelisin?/Nereden geldin?
where
diği yerde
where
{i} nere

Babanın nereye gittiğini biliyor musun? - Do you know where your father went?

Babanın nereye gittiğini biliyor musun? - Do you know where your dad went?

where
q.nerede: wh.yer
where
nereden

Nereden iyi bir vergi avukatı bulabilirim? - Where can I get hold of a good tax lawyer?

Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik. - We anticipated where the enemy would attack.

where
da
where
Konumu

Harita üzerindeki konumumuz neresidir? - Where is my position on the map?

where
(Bilgisayar) koşul
where
-dığı yerde
where
hani

Hani küçük prensesim? - Where's my little princess?

where
Xyer
where
durum

Yabancı aksan sendromu henüz açıklanamayan, hastanın anadilini daha fazla düzgün şekilde telaffuz edemeyip yabancı bir aksanla konuşmaya başlamasıyla vuku bulan tıbbi bir durumdur. - Foreign accent syndrome is an as-yet unexplained medical condition where the patient can no longer pronounce his mother tongue correctly and seems to have a foreign accent.

Bir kişinin bir şeye bakma tarzı onun durumuna bağlıdır. - One's point of view depends on the point where one sits.

where
{i} yer

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. - Where there's smoke there's fire.

Köpeği her yerde onu gittiği yerden takip eder. - His dog follows him wherever he goes.

where
müdavimi olunan
English - English
{n} where
a place, state, space, abode, situation
Favorites