Sağanak dün posta dağıtımını geciktirdi.
- The thunderstorm yesterday delayed the delivery of the mail.
Evimin arkasındaki sokak, dağıtım kamyonları için çok dar.
- The street behind my house is too narrow for delivery trucks.
O, normal doğumu seçti ve tüm acıya direndi.
- She chose normal delivery and resisted all the pain.
Karım doğum yapıyorken benim doğum odasında olmamı gerektiren herhangi bir neden var mı? Eğer 'nafaka' kelimesi senin için bir şey ifade ediyorsa.
- Is there any reason I need to be in the delivery room when my wife is giving birth? Only if the word 'alimony' means anything to you.
Teslimat için bir ücret alıyor musunuz?
- Do you charge for delivery?
Tom için bir teslimatım var.
- I have a delivery for Tom.